Önceki dönem milletvekillerinden, gazeteci ve yazar İbrahim Aydemir, son açıklamalarında Türkiye’nin iç ve dış politika gündemine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. ABD’nin Suriye özel temsilcisi Tom Barrack’ın “Tek ülke, tek millet, tek ordu, tek Suriye” çıkışını, Ankara’nın yıllardır sahada bedel ödeyerek savunduğu stratejik pozisyonun diplomatik düzleme taşınması olarak yorumlayan Aydemir, bu yaklaşımın yalnızca Türkiye için değil, bölge barışı ve küresel istikrar adına da bir kırılma noktası olduğunu vurguladı.
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın istihbarat diplomasisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın stratejik öngörüsüyle örtüştüğünü belirten Aydemir, Washington’un PKK/YPG yapılanmasına dönük “Şam ile entegrasyon” telkinini olumlu bir yönelim olarak nitelendirdi. Bu çağrının yalnızca sınır güvenliği değil, Suriye’nin toprak bütünlüğü, Ortadoğu’nun selameti ve dünya barışı adına da bir dönüm noktası olabileceğine işaret etti. Aydemir, “Türkiye’nin ‘Terörsüz Türkiye’ ve ‘Terörsüz Bölge’ idealine bugün artık sadece biz değil, insanlığın vicdanı da ortak oluyor” ifadelerini kullandı.
SİYASİ AHLAK VE MİLLET VİZYONU ARASINDAKİ DERİN FARK
İç siyasete dair konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM Grup Toplantısı’nda ortaya koyduğu vizyonu “millet iradesine yaslanan bir kararlılık manifestosu” olarak niteleyen Aydemir, AK Parti’nin pusulasının milletin duası, yolunun ise Türkiye’nin geleceği olduğunu söyledi. Günübirlik hesaplara teslim olmuş muhalefeti eleştiren Aydemir, özellikle CHP’nin iç çekişmelerle kilitlenmiş yapısını, koltuk ve hizip savaşlarının gölgesinde kalan bir siyasi organizasyon olarak tanımladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Adana’daki mitingde kullandığı dili “sokak ağzı” ve “ahlaki çöküşün en alçak örneği” olarak değerlendiren Aydemir, Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’e yönelik “bozuk tohum” ifadesinin siyaseti değil, tahkiri yansıttığını dile getirdi. AK Parti’nin vakar sahibi bir hareket olduğunu belirten Aydemir, siyasetin ailelere değil değerlere yaslanması gerektiğini, evlatların siyasi hesaplara değil dualara konu olması gerektiğini vurguladı. “Halkta karşılığı olmayanların diline iftira düşer, vizyonu olmayanlar hakaretle yol arar” diyen Aydemir, CHP’nin sadece kendi koltuğunu değil, milletin değerlerini de hoyratça harcadığını ifade etti.
SREBRENİTSA: ZULMÜN TARİHİ, VİCDANIN HAFIZASI
Srebrenitsa Katliamı’nın yıldönümünde de bir açıklama yapan Aydemir, Bosna topraklarında yaşananların sadece bir halkı değil, insanlık vicdanını hedef aldığını söyledi. “8 bin 372 Boşnak, Birleşmiş Milletler’in koruması altında katledildi ve Batı sustu” diyen Aydemir, bu katliamın sadece geçmişin değil, bugünün ve yarının da en acı tanığı olduğunu belirtti. Adaletin hâlâ yerini bulmadığını vurgulayan Aydemir, “Srebrenitsa unutulursa, yarının karanlığına ışık tutulamaz” uyarısında bulundu. Ona göre bu katliam bir matem değil; bir hafıza, bir uyanış, bir insanlık sınavıdır.
YİĞİT BULUT: DEVLET AKLININ YÜKSEK TEMSİLCİSİ
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Yiğit Bulut’un vefatını da derin bir teessürle karşıladığını belirten Aydemir, Bulut’u vatan sevdalısı, yüksek entelektüel donanımıyla devlet aklına katkı sunan öncü bir isim olarak tanımladı. Medyada bilgiyle konuşan, ekonomide ise stratejik perspektif geliştiren bir isim olarak Yiğit Bulut’un, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında Türkiye için vizyon ürettiğini hatırlatan Aydemir, “Vakur duruşuyla doğru bildiğinden şaşmayan, hakikati savunmaktan çekinmeyen bir isimdi” dedi.
Yiğit Bulut’un fikirleriyle olduğu kadar duruşuyla da iz bıraktığını belirten Aydemir, kendisini her daim hayırla yâd edeceklerini ifade etti.